Seni gördüğüm an sabah güneşinde,
Saçlar kızıl, koyu kestane bir başka
güzeldin günaydın eşliğinde.
Gözler parlarken beden yorgun
dudaklar da hep aynı şarkı,
karanlıklarda meşale, yürekler sensizliğin etkisinde.
Bilmem ne yapmalı, nelere katlanmalı.
Mistik doğal bir hava’ ya inat
duygusal bir ortam mı yaratmalı.
Sessizlik hakimken sevgi şatosunda,
bazen susmalı
bazende uzaklara korkuları mı saçmalı.
Az kaldı, kum saati dolmaya başladı,
Dökülürken kum taneleri zaman boşluğuna.
Izdırap oluyor veda buseleri Ayrılığın koynunda,
Bu gidişin dönüşüne yorum yap deme bana!,
Bende meçhul Aşklar var gitmek zor ,
muhattap bulamam yarınlarda.
Sen ellerimi şimdi sıkı tut,
sonra bırakırsın nasıl olsa.
Ağustos 1999