HERŞEYİM

NE GARİP

Ne garip şey yolcu ederken,
yolcu olmak.
Ne buruk bir çağrışım
Ankara’ da bir sevda da asılı iken, İstanbul’ da denize takılan martılara sensizliğin ne demek olduğunu sormak.
Yağmurları harmanlarız her mevsimde, her defasında umudu karşılarız sonu belirmeyen ufuklarda. Bir gün bakarsınız gün erken ağırmış saçlarda, beyazları sorgularız zaman kalırsa batan günün, daha doğrusu kaçan günün ardında. Peşi sıra dalarsınız tanyeline kuşluk vakitlerinde .
Yalnızlık tiryakiniz olur.
Bir türlü dibini bulamazsınız , kadehlerde hep aynı kayıp aşk yol alır boşalmayan sevda testilerinde.

Ne güzel şey,
Güzelliğin adını güz içinde bulmak. Tarifi değişir, kelimelerde değişmez güzellik
Yakıcı bir unsurdur dokunulduğu ten’ e yakıcı renkleri çalan.
Bakmayın siz, demeyiz güzele güzel.
Bizim olması muhtemel, lafı olağan söylenir sohbet sedirlerinde.
Mart gibi bir sevda bu,
Ne yakarsan yak nafile. Kar yangınları yükselir gönüllerde.

Ne garip şey sevmek,
Sevilmeden sevildiğini bilmek.
Evsahibi iken gönüllerde , senin gönlüne misafir gitmek.

Ne garip şey…

Bir yanıt yazın