Ah bu koşuşturmalar yokmu?
Günah çıkarttığımız saatlerde ,
kimin boynunda ve
kimde kalır vebali bilinmez yazgılarda.
Yaşamın hangi merdiveninde düştüğümüz meçhul hep,
ta ki bir şarkı gibi hatırlatma seyrinde sevdiğimiz vakitler çıkar saatimizde
akrep yelkovana danışılmadan.
o zaman hangi akşamda hangi güzelin koynunda olduğumuz ise
söylenmez olur olmaz yerde.
Olurya gözlerin anlatmasını istediğimiz durumlarda
geçmişden bir sayfa kopar ; aslında gönlümüzden bir ağıt yanar bu günümüze
vuku derecesinde gözlerimizin önüne serilir,
Onlar zamanında söylenmiş bir zevki sefa gecesidir.
Malumu değişmeyen fırsat düşkünlüğünden sıyrılan
kaçırılmış ve bazende o kaybeder sözlerini teskin ilaç tadında kullandığımız
mütessir zamanın , hep de aynı sevgi diliminde evet hayırları çekiştirdiğimiz.
sanki hiç yıllanmamış şarap tadında,
hiç üzerinde yürünmemiş halı tarzında
olmalıydı beklentilerimiz.
Belkide alabora olması muhtemel filmlerdi
vizyonda seyrettiğimiz.
değer yargılarını yargılamak vakit geç olmadan lezzetinde yaşamın.
dostların eskisidir manevi hürriyette alışkanlık,
pahada hüzünleri bir çırpıda soyutladığımız.
izleri tedavülde kalsa bile.
11:50
04.03.2001
